Haber / Duyuru

   ÇOCUKLARDA BESLENME PROBLEMLERİ" Büyümek, gelişmek ve sağlıkla yaşama devam edebilmek için yeterli ve dengeli beslenmek gerekir. Organizma beyin tarafından kontrol edildiği için, uzun süre besin almama halinde, beyin çeşitli sinyallerle ihtiyacın giderilmesi gerektiğini farkettirir. Bebeklerde ihtiyaç sinyali ağlamaktır. Bebekler; acıktığında da, alt ıslattığında da farklı problemler yaşadığında da ağladığından, bakım veren için bebeğin ihtiyaç sinyallerini ayırt etmek kolay olmayabilir. Ebeveynler, bebek her ağladığında, yeterli besin almadığı konusunda kaygılar yaşayabilir ve yaşanan kaygılar bebeklikten, çocukluk sürecine aktarılabilir. Özellikle çevreden gelen ‘’ Bu bebek-çocuk çok zayıf, gelişiminde bir problem mi var, bu kadar az yerse büyümez hasta olur, sağlıklı görünmüyor.’’ gibi olumsuz söylemler ebeveynlerin kaygısını artırabilir. Bunun sonucu olarak ise, çocuğunu besleme konusunda yetersiz olduğunu düşünen anne-baba; çocuğu yemek istememesine rağmen doymadığı düşüncesi ile yemeye zorlamak, çocuğun sevdiği yemeklere yönelerek, sık sık benzer yiyecekleri yedirmek veya çocuğa yemeyi püre halinde yedirmeye çalışmak gibi işlevsiz ve uzun vadede ilişkiye zarar veren, çözüm yolları bulmaya çalışabilir. Beslenme probleminin oluşumuna etki eden faktörler nelerdir? Erken (prematüre) doğum, organik bozukluk, sindirim sistemi veya yemek borusu sorunu gibi tıbbi müdaheleye ihtiyaç duyulan durumlarda, beslenme ile ilgili problemlerinin öncelikle bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Çocukta gelişimsel veya tıbbi herhangi bir problem yoksa, bakım verenin; çocuğun beslenmesinde aşırı kontrolcü ve ısrarcı davranması en önemli problemdir. Ebeveynler için, çocuğun yediği yemek yeterli olmayabilir, çünkü çocuğun yemesi gereken miktarın kendileri tarafından belirlenmesi gerektiğini düşünürler. Oysaki; çocuklar kendilerini enerjik hissettirecek miktarda yemek yerler. Israrcı tavırlar yemek zamanlarını ebeveynler için de çocuk için de kabusa dönüştürebilir. Bunun yanı sıra, evde yapılan yemekleri istemediği için çocuğa alternatifler sunmak, yemek zamanın öncesinde çikolata-bisküvi gibi aparatifler vermek, tablet-telefon açıp oyalayarak yedirmeye çalışmak ,yemek yemeyince tehtid etmek, yemeğini yavaş veya az yiyor diye çocuğun kendi yemesine izin vermemek gibi ebeveyn tutumları beslenme problemlerine neden olan diğer unsurlardır. Halbuki, çocukların 2 yaşa kadar ki süreçte daha hızlı gelişim göstermeleri dolayısıyla ortalama 6-7 kilo almaları, ilerleyen yaşlarda ise ortalama 2-3 kilo alarak gelişmeleri normaldir. Okul öncesi dönemde çocukların bir süre yemeye yönelmesi, bir süre sonra tam tersi davranıp yemek istememesi de problem sinyali değildir. Gelişim sürecinde çocukların beslenme ile ilgili tutum farklılıkları bağımsızlığın göstergesidir ve çok müdahele edilmesi farklı problemlerin yaşanmasına neden olabilir. Aile bireylerinde beslenme probleminin olması da, çocuğa yansıyabilir. Böyle bir durumda öncelikle bu sorunu yaşayan yetişkinlerin destek alması olumlu olacaktır. Ailelere öneriler nelerdir? - Öğünlerde olabildiğince beraber sofraya oturmaya çalışın, çocuklar birlikte yemeyi önemserler unutmayın. - Katı gıdaya geçtikten sonra farklı tadlarda yiyecekleri denemekten çekinmeyin. - Yemek miktarını çocuğun iştahını baz alarak veya çocuğa sorarak belirleyin eğer tabağını bitirirse devam etmek isteyip-istemediğini sorun ve ısrarcı davranmayın. - Doğru beslenme alışkanlığının gelişebilmesi için, çocuğu yemek sırasında tv-tablet benzeri elektronik cihazlardan uzak tutmaya özen gösterin. - Çocuğun yemeğini kendisinin yemesine müsade edin. ( Kas gelişimi ve özgüveni için destekleyici olacaktır. ) - Yemek esnasında acele et, dökme gibi komutlar vermekten kaçının. - Yemek yediği için ödül teklif etmeyin veya pazarlık yaparak ( yemeğini yersen seni parka götüreceğim gibi ) yedirmeye çalışmayın. - Sunumların çocuğun seveceği şekilde olmasına dikkat edin. - Çocuğa bir yiyeceği sevdirmenin tek yolu yoktur. Çocuğunuzun sevmediği yiyecekleri farklı şekillerde sunmayı deneyin. - Yemeği yalnızca yemek masasında yemeyi alışkanlık haline getirin. Elinizde tabakla çocuğun peşinde koşmayın. - Yemek kurallarının olduğunu (ağızda lokma varken konuşulmaması gerektiği, yemek bitmeden masadan kalkılmaması gerektiği gibi) öğretin ve öncelikle siz uygulayın. - Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamaktan kaçının. Her bünyenin istek ve gereksinimlerinin farklı olduğunu unutmayın. Uzm. Psikolog; Sinem Büşra BEKÇİ